Vakfın tanımı Türk Medeni Kanunu 101. maddeye göre “Gerçek ya da tüzel kişiliklerin yeterli mal ve haklara sahip olarak bu hakları sürekli olarak bir amaca özgülemeleri ile oluşan, tüzel kişiliğe ait mal toplulukları” şeklindedir. Bu tanıma göre vakıf kurmak için ortada özgülenecek bir mal varlığı ve bu mal varlığının özgüleneceği amaçlar önem taşır. Vakıfların temel amacı anlaşılabilir ve hukuka uygun bir amaca uygun olmak ve süreklilik sağlamaktır.
ELKA GROUP STK Geliştirme Hizmetleri olarak alanında uzman ekibimizle birlikte tüm sivil toplum gönüllülerinin yanında yer almaktayız. Vakıf kurmak ve amaçlarınızı gerçekleştirmek için danışmanlarımızı arayabilir, detaylı bilgi edinebilirsiniz.
Vakıf Kurmak
Vakıf kurmanın iki yolu bulunur. Ya noterde resmi olarak düzenlenecek bir senet ile ya da ölüme bağlı tasarruf yapma yolu ile vakıf kurmak mümkün olabilir. Tercih edilecek her iki kuruluş yönteminde de mahkemeye başvuru yapılması ve tescil işlemlerinin gerçekleştirilmesi gerekir.
Resmi Senet ile Vakıf Kurma
Resmi senet yolu ile vakıf kurmak için öncelikle noter huzurunda resmi senet belgesinin doldurulması ve imzalanması gerekir. Noter işlemlerini vakfeden ya da temsilci kişilerin yapması gerekir. İşlemler için temsilci görevlendirilecekse vakfeden kişinin temsilciye özel yetkili vekaletname çıkartması mecburidir. Çıkartılacak olan bu vekaletname konusunda notere de gerekli bilgilendirmelerin yapılması gerekir.
Vakfeden tarafından noterde vakıf kuruluş işlemleri gerçekleştirildikten sonra hazırlanan senedin bir hafta içerisinde Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne ulaştırılması gerekir. Noterin açıklamalarından sonra vakfeden kişi veya temsilcilerin vakfın kurulacağı en yakın adreste bulunan Asliye Hukuk Mahkemesine tescil başvurusunu yapar. Vakıf kurucuları arasında tüzel kişiler yer alıyorsa bu kişilerin vakıf kurabileceği ve vakıfa mal varlığı tahsis edebileceğine yönelik hükümlerin yer aldığı kuruluş statüsünü vakıf senedi ile birlikte mahkemeye sunması gerekir. Bu belgenin yanı sıra yetkili organ kararı varsa bu karar da geçerli bir evrak olarak mahkemeye verilebilir.
Resmi senet ile vakıf kuruluşunda vakfedenin ölümü durumunda varsa mirasçısı veya yasal temsilcisi vakıf kurmak için tescil talebi işlemlerini gerçekleştirebilir. Vakfedenin ölüm tarihi, noterde resmi senet düzenlenme tarihinden 3 ay sonra gelişmişse bu durumda mahkemeye sicil tescil işlemleri başvurusunu Vakıflar Genel Müdürlüğü yapar. Mahkeme masrafları Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından karşılanır. Daha sonra bu masraflar vakıflardan tahsil edilir.
Ölüme Bağlı Vakıf Kurma
Ölüme bağlı vakıf kurma yoluna gidebilmek için vakfedenin ölümü şartı aranır. Vakfedenin ölümü söz konusu olduğu durumlarda vakıf tescil edilerek kurulabilir. Ölüm yolu ile vakıf kurulacağı durumlarda, sulh hakimleri vakfın kurulmasına esas olan belgenin bir örneğini bir hafta içerisinde Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne iletir.
Ölüme bağlı olarak vakıf kurulacağı durumlarda mahkeme başvurularını ilgililer ya da sulh hakimleri resen gerçekleştirir. Yetkililer mahkeme başvurularını yaptıktan sonra işlemler için gerekli olacak harcamalar Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından gerçekleştirilir. İşlemlerin sonlanmasının ardından harcamalar vakıftan tahsil edilir.
Vakıf Nasıl Kurulur?
Vakıflarda, mal varlıkları belirli bir amaca yönelik olarak tahsis edilir. Vakıf kurmak isteyenler, asgari sermaye tutarını karşıladıktan sonra kanun kapsamına alınan koşulları yerine getirmesi gerekir. Kurucu olacak kişilerin fiili ehliyeti bulunmalıdır.
Vakıflar, mal varlığı topluluklarıdır. Belirlenen asgari sermaye miktarının karşılanması, diğer hususlara uygunluk durumunda yeterlidir. Vakıf kurmak şu aşamalar ile gerçekleşir;
- Vakıf kurmak isteyen gerçek, tüzel ya da temsilciler noter huzurunda resmi senet düzenler.
- Düzenlenecek olan senette vakıf kurmak için gerekli beyanlar yapılır.
- Noter huzurunda düzenlenen resmi senet, 7 gün içerisinde Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne ulaştırılır.
- Vakıf hangi adreste kurulacak ise bu adrese en yakın Asliye Hukuk Mahkemesine, başvuruda bulunulur ve vakfın sicil teslim işlemleri gerçekleştirilir.
- Mahkeme eğer vakfın kuruluşu konusunda herhangi bir usulsüzlük tespit etmezse Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün konu ile ilgili görüşleri alınır. Bu durumda gerekli görülürse vakfeden ile bilirkişi dinlenebilir. Bütün koşulların sağlanması sonucunda vakfın sicili yönünde karar alınır.
- Mahkemenin tebliğ kararının ardından Vakıflar Genel Müdürlüğü bu karar ile resmî gazete ilan verilmesi için gerekli işlemleri gerçekleştirir.
- Resmî Gazete’de yayınlanan ilanın ardından vakıf resmen kurulmuş olur.
Vakfın Tescil İşlemleri
Vakıf kurulduktan sonra, vakfın tescil işlemleri için en yakın Asliye Hukuk Mahkemesine başvuruda bulunulması gerekir. Başvuru Vakfeden ya da vakfeden temsilcisi tarafından yapılır. Yapılan başvuruda mahkemenin herhangi bir aykırı durum tespit etmemesi durumunda eğer başvuru evrakları da eksik değilse bu durumda vakıflar genel müdürlüğünün görüşü alınmak sureti ile tescil işlemine karar verilir.
Mahkemenin tescil kararı vermesinin ardından resmi senet ile birlikte Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne gidilerek tescil kararı tebliğ edilir. Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün hazırladığı sicile vakfın kayıtları tutulur.
Vakfın Sicil Kaydı
Vakfın merkezi sicil işlemleri kaydedildikten sonra karar Resmî Gazete’de yayınlanır. Yayınlanan ilanda vakfın ve vakfedenin adı, vakfın yerlim yeri ve amacı, vakfa ait mal ve hakların neler olduğu, taşınmazlar varsa bu taşınmaza ait tapu bilgileri, kuruluş senedinin tarihi ve sayısı, tescil kararının tarihi ve sayısı ve kararın hangi mahkeme tarafından alındığı gibi bilgilere yer verilir. İlan ve işlemler için yapılacak harcamalar Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından karşılanır ve daha sonra dernekten tahsil edilir.
Vakıf Kurmak İçin Gereken Şartlar
Türk Medeni Kanunu, her vatandaşa vakıf kurma hakkını tanımıştır. Vakıf kurmak için gerekli şartları yerine getirenler, yasaya aykırılık teşkil etmediği müddetçe vatandaşlık hakları kapsamında yer alan vakıfın açılışını yapabilirler. Vatandaşlık kurmak için gerekli şartlar şunlardır;
- Vakfın kuruluş amacının hukuka uygun ve anlaşılır olması gerekir.
- Vakfa tahsis edilen mal varlığının asgari sermaye şartına uygun olması gerekir.
- Vakfa özgülenen mal varlığının, vakfın amacını sürekli hale getirmek için yeterli miktarda olması gerekir.
- Vakfın, Anayasa hükümlerine, kişi hak ve özgürlüklerine, ahlaka ve milli değerlere uygun amaca sahip olması gerekir.
- Vakıf kurmak isteyenlerin fiili ehliyetlerinin bulunması ve akıl sağlığının yerinde olması zorunludur.
- Vakıf, bir nesilden başka bir nesile mal varlığı aktarmaya yönelik amaçlar içeremez.
- Vakıf yöneticilerinin, sahip oldukları mal varlıklarını, kapalı bir zarf içerisinde Vakıflar Genel Müdürlüğüne bildirmeleri gerekir. Bu kural rüşvetle mücadele kapsamında önem içermektedir.
- Tüzel kişilikler vakıf kurmak isterse, kuruluş statülerinde vakıf kurmaya yönelik ek maddeye yer vermeleri gerekir.
Vakıf Senedinin İçeriği
Türk Medeni Kanunu 106. maddesi, hazırlanacak olan vakıf senedinde vakfın adına, amacına, amaca özgülenen mal ve hakların içeriğine, vakfın yönetim şekline, yerleşim yerine ve vakfın örgütlenmesi konularına açıkça yer vermesini şart koşar.
Vakfın Adı
Vakfın senedinde bulunması gereken vakfın adı vakfın amacına uygun olmalıdır. Ahlaka uygunluk içermeli ve adaba aykırılık teşkil etmemelidir. Kanunlara uygun niteliklerde bir isim tercih edilmelidir. Vakıf adı herhangi bir şekilde kamu kurum veya kuruluşlarının ismini içeremez. Bununla birlikte 3. Kişileri yanıltacak şekilde farklı çağrışımlar yaratmaması gerekir.
Vakıf Amacı
Vakfın amaçlarının, belirgin ve anlaşılır olması gerekir. Hukuka uygunluk taşımalı ve süreklilik arz etmelidir. Vakfa devredilen her türlü mal varlığının, hangi amaç ve faaliyete yönelik olarak kullanılacağı, vakıf senedinde yer almalıdır.
Özgülenen Mal ve Haklar
Kurucunun, vakıf kurma aşamasında yeterli miktarda sermayeye sahip olması gerekir. Sahip olduğu her türlü sermaye, vakfın amaçlarını gerçekleştirmeye yetmelidir. Eğer vakfa tahsis edilecek olan mal varlığı nakit ise, bu durumda varlığın Türkiye’de bir bankaya, kuruculardan birisinin ismine yatırılması gerekir. Nakit sermaye, vakıf adına bloke ettirilmeli ve yatırım dekontunun ise tescil başvurusunun yapıldığı mahkemeye sunulması gerekir. Vakfa verilecek olan sermaye eğer taşınır ya da taşınmaz bir mal ise bu durumda mahkeme tarafından değer tespiti yaptırılmalı ve konu ile ilgili sicil müdürlüğüne bu mallar vakıf adına tescil ettirilmelidir.
Vakıf Organları
Vakıflar, bir yeter kişi işe kurulabilir. Ancak yönetim organlarının bulunması zorunludur. Vakıflarda en önemli organ, yönetim kuruludur. Vakıfta yönetim, yönetim kurulu haricinde denetim kurulu ya da mütevelli heyetine de verilebilir. Vakıfta yönetim ve işleyişin daha kolay yürümesini sağlamak için bu 3 organa da görev verilmesi uygun görülür.
Vakıf Yerleşim Adresi
Vakfın yerleşim yeri olarak tanımlanan yer, vakfın bütün faaliyetlerini gerçekleştireceği yerdir. Vakfın merkezi burasıdır ve vakfın bulunduğu bu açık adresin bütün detayları ile birlikte vakıf senedinde yer alması gerekir.
Vakıfların Denetimi
Vakıflar, iç denetim mekanizması oluşturabilir. Kurulacak olan iç denetim ile birlikte vakıfların kendini denetlemesi mümkün olur. Dışarıdan bir denetim mekanizmasına sahip olarak da vakıfların denetimini gerçekleştirmek mümkün olabilir. Bu tercih, vakfın somut özelliklerine ve yöneticilerin tercihine bağlı olan bir durumdur.
Vakıf yöneticilerinin yılda en az 1 kez vakıf içi denetim raporu oluşturmaları gerekir. Hazırlanan bu u raporların, hazırlanış tarihini takiben 2 ay içerisinde Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne iletilmesi gerekir. Bu iç denetimden hariç olarak vakıfın mevzuata uygun faaliyet gösterip göstermediği belirli dönemlerde genel müdürlük tarafından denetlenir.
Vakıf Kuruluşu Öncesinde Bilinmesi Gerekenler
Vakfın kuruluş işlemleri kadar vakfın hukuki işlemleri hakkında da bilgi sahibi olmak önemlidir. Vakfın kuruluşu ile ilgili olarak temel bazı tanımlamaların ne ifade ettiği konusunda detaylı bilgiye sahip olunarak hem vakıf kuruluşu hem de vakıf yönetimi konusuna daha fazla hâkim olmak mümkün olur.
Vakıf Senedi
Düzenlenecek olan vakıf senetleri, vakıfların en temel belgeleridir. Senetlerin hukuki anlamda bağlayıcılığı bulunur. Vakıflarda gerçekleşecek olan her türlü hukuki süreç, bu senetler üzerinden yürütülür. Hazırlanacak olan senedin üzerinde vakfın adı, adres, amacı, amaca yönelik olarak tanımlanan mal ve haklar, örgütlenme ve yönetim şekilleri gibi önemli bilgiler yer alır. Vakıf senedi üzerinde eksik bilgilerin tespit edilmesi durumunda bu bilgiler tamamlanabilir niteliğe sahip olduğundan kuruluşu engel teşkil etmez. Başvuru aşamasında eksik bilgi nedeni ile başvuru reddi söz konusu olmaz. Mahkeme eksik olan bilgilerin tamamlanmasını sağlar. Ek düzeltme sürecine gerek olmadan vakfın kurulabilmesi için ilk başvuru aşamasında gerekli bilgilerin eksiksiz olarak doldurulması önemlidir.
Vakıf Organları
Vakıf organları vakfın genel yönetimin ve yapılacak işlemlerin düzenli yürümesi açısından gereklidir. Vakıflarda en önemli organ yönetim kuruludur. Yönetim kurulu yerine tercihe göre farklı isimler de kullanılabilir. Önemli olan kurulacak bu organın yönetimde yetki ve söz sahibi olmasını amaçlamaktır. Vakfeden kişiler, vakıf senedi hazırlarken yönetim kuruluna ilişkin bilgileri de senet üzerinde beyan etmek zorundadır. Vakıf senedi üzerinde vakıfta bulunacak diğer organlar da belirtilebilir. Mütevelli heyeti ya da denetim organı gibi vakfa uygun olan diğer kolların belirtilmesinde herhangi bir sakınca yoktur. Onur kurulu, teşkilatlanma kurulu ya da eğitim kurulu gibi yönetim ile alakası olmayan organlar resmi senet üzerinde yer alamaz.
Yeni Vakıfların Yönetimi
Yeni kurulacak olan vakıflarda vakfın yönetici bilgileri senet üzerinde yer alır. Vakfı yönetecek olan kişilerin Türkiye’de ikamet ediyor olmaları önemlidir. Hırsızlık, yağma, nitelikli dolandırıcılık, sahtecilik, rüşvet, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, sahtecilik, edimin ifasına fesat karıştırma, kaçakçılık, güveni kötüye kullanma gibi suçlar devletin güvenliğini tehlikeye sokan suç grubunda yer aldığından dolayı bu suçlara karışan kişilerin yönetimde yer almaları söz konusu değildir.
Vakıfta faaliyet gösteren kişilerin her yıl değişen Bakanlık ile VGM düzenlemelerine uygun olarak hareket etmeleri zorunludur. Bilerek yapılan hatalar ciddi sonuçlar doğurabilir. Bu nedenle bu aşamada hukuki bir yardımı alınması, hataları önlemek açısından önemlidir.
Mahkeme kararı ile işleyişe aykırı nedenlerden dolayı vakıf yöneticilerinin görevden alınmaları söz konusu olabilir. Gerekli durumlarda vakıflara kayyum da atanabilir. Mahkeme, Genel Müdürlük onayını aldıktan sonra vakıflarda yönetim ve işleyişi değiştirme yönünde kararlar da alabilir. Vakıf kuruluş ve işleyiş sırasında ciddi hükümler ile karşılaşmamak ve yönetimi usulüne uygun olarak gerçekleştirebilmek için hukuki desteklerin alınması gerekir. Bu sayede ileride oluşacak hukuki problemlere karşı erken dönemde önlem almak söz konusu olur.
Vakıfa Taşınmaz Özgüleme
Vakıflar mal edinebilir. Vakıflarda kuruluşun temel ilkesi mal varlığı edinmektir. Mallar üzerinde her türlü tasarruf mümkün olabilir. Vakıfların mal edinmeleri hususunda geçerli olmayan tek durum zilyetlik yolu ile mal varlığı edinimidir. Malların vakıf mülkiyetine alınabilmesi için vakfın tescil işlemlerinin onaylanarak sonuçlanmış olması gerekir. Tescil işlemlerinin gerçekleştirildiği mahkemenin ilgili tapu dairesine bildirimde b ulunması ile taşınmazların vakıf üzerine geçirilmesi sağlanabilir.
Vakıflarda amaca yönelik hizmet edebilmek için yeterli miktarda mal varlığının bulunması önemlidir. Vakıflar Meclisi, her yeni yılda amaca yönelik olarak vakıflarda bulunması gereken asgari mal varlığı miktarını belirler. Açıklanan bu mal varlığının daha altında varlık ile vakıf kurmak mümkün değildir. Vakıflar Meclisi tarafından her yıl açıklanacak asgari vakıf mal varlığı konusunun takip edilmesi gerekir.
Vakıfların Ticari Faaliyetleri
Vakıflar, Genel Müdürlüğe bilgi vermeleri halinde hali hazırda kurulmuş olan şirketler ile ortaklık yapabilir. Burada önemli olan konu, vakfın mal varlığının sadece senedinde yer aldığı amaca yönelik olarak kullanılıyor olmasıdır. Vakıflar uluslararası iş birliği yapabilir, bağır ve yardım alabilir. Yine sonradan kazandırılan mal varlıklarının da vakıf senedinde bulunan amaca yönelik kullanılması şartı bulunur. Vakıflar, tercihe göre vakıf iktisadi işletmesi de açabilir.
Vakıf İktisadi İşletmeleri
Vakıflar kâr dağıtma amacı güdemez ancak ticari faaliyetler gerçekleştirebilirler. Bu husus vakıfların ideal bir amaca bağlı olduklarını gösterir. Gerçekleştirilecek olan ticari faaliyetler de yine vakıfın ideal amaçlarını yerine getirmeye yöneliktir. Vakıflar, iktisadi işletme açabilmekle birlikte hazırda faaliyet yürüten bir iktisadi işletme veya vakıfa da tahsis edilebilirler.
Vakıf, ticari faaliyetler gerçekleştirme kararı aldığında Ticaret Sicil Yönetmeliği 55. ve 56. Madde gereği bu kararı ticaret siciline işletmek zorundadır. Kuruluş sırasında veya sonrasında bir işletme tahsis edilecek ise bu durumun Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından tespitinin yaptırılması zorunludur. İktisadi işletme açmak isteyen vakıfların konu hakkında bilmesi gereken detaylar şu şekildedir;
- İktisadi işletmeye sahip olan vakıflar hukukta tacir sıfatı alır. Bu nedenle Türk Ticaret Kanununun tacirlere tanıdığı hak ve sorumluluklara sahip olur.
- İktisadi işletme açan vakıflar kurumlar vergisi ödemekle yükümlüdür.
- Vakfa ait olan iktisadi işletmede yürütülen hizmet ve faaliyetler denetime tabi tutulur.
Vakıf Kurulduktan Sonra Yapılması Gerekenler
Vakıf kuruluş işlemlerinin ardından yapılması gerekenler şu şekildedir;
- Vakıf senedinde bulunan hükümler dikkate alınarak vakıf organları oluşturulmalıdır.
- Vakıf üyeliklerinin sonlanması ya da vakıf yönetim kurulu üyelerinin seçimi gibi durumların 1 ay içerisinde bildirilmesi gerekir.
- Vakıf organlarında yer alacak olan kişilerin, mal varlıklarını gizli bir zarf ile Vakıflar Genel Müdürlüğüne bildirmeleri gerekir.
- Vakıfta mali konular ile kimin ilgileneceği, bankadan para çekme yetkisinin kimde olacağı ve vakıftan 3.ncü kişilere yapılacak ödemelerden kimin sorumlu olacağı belirlenmeli ve bu işlemlerin gerçekleştirilmesine yönelik imza sirküleri hazırlanmalıdır.
- Vakfın yönetim organının vereceği bir karar doğrultusunda vakfa ait banka hesabı açılı işlemleri gerçekleştirilmelidir.
- Vakıf yönetiminin aldığı kararlar, karar defterine yazılmalı ve karar defteri noterden onaylatılmalıdır.
- Vakfın kullanacağı işletme defteri ve bağış makbuzları noterden onaylatılmalıdır.
Vakıfların Denetimi
Vakıflar, iç denetim mekanizması oluşturabilir. Kurulacak olan iç denetim ile birlikte vakıfların kendini denetlemesi mümkün olur. Dışarıdan bir denetim mekanizmasına sahip olarak da vakıfların denetimini gerçekleştirmek mümkün olabilir. Bu tercih, vakfın somut özelliklerine ve yöneticilerin tercihine bağlı olan bir durumdur.
Vakıf yöneticilerinin yılda en az 1 kez vakıf içi denetim raporu oluşturmaları gerekir. Hazırlanan bu u raporların, hazırlanış tarihini takiben 2 ay içerisinde Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne iletilmesi gerekir. Bu iç denetimden hariç olarak vakıfın mevzuata uygun faaliyet gösterip göstermediği belirli dönemlerde genel müdürlük tarafından denetlenir.
Vakıf Adının Değiştirilmesi
Vakıfların kuruluştan sonra isimleri değiştirilebilir. Bu konuda gerekli hukuki sorumlulukların yerine getirilmesi ile gerekli isim değişiklikleri gerçekleştirilebilir. Vakıf adı değiştirmek için gerekli adımlar yanlış atıldığında vakıf adını değiştirmek mümkün olmaz. Kullanılacak yeni vakıf ismi amacına uygunluk teşkil ederse vakıf değiştirilmesi söz konusu olabilir. Amacına uygun olmayan vakıf isimlerinin kullanılması konusunda ısrarlı olunursa, bu durumda vakfeden kişi önderliğinde öncelikle vakıf amacının değiştirilmesi gerekir. Ardından istenilen yeni isim kullanılabilir.
Vakfın Amacının Değiştirilmesi
Vakfın amacı değiştirilmek istendiğinde bu konu ilgili detaylı bir değerlendirmenin yapılması gerekir. Vakıf amacı değiştirme ciddi bir hukuki girişimdir ve birçok durumda hukuki problemlerin önündeki en büyük aşama olarak görülür. Vakfın sicile kayıtlı olduğu Asliye Hukuk Mahkemesine yapılacak olan başvuru ile vakıf amacını değiştirme için yasal süreç başlatılır. Yargısal süreç tamamlandıktan sonra vakfeden ve temsilci kişiler vakfın yeni amacını tanımlayabilir. Tanımlanan yeni amaç vakıf siciline işletildikten sonra geçerli olur.
Vakıfların Devralınması
Vakıfların yönetiminin devralınması mümkündür. Vakıflar devralındığında hukuki zeminin detaylı incelenmesi ve gerekli eksikliklerin giderilmesi gerekir. Vakfı devralacak olanlar devir işlemlerini gerçekleştirdikten sonra vakıfta gerekli düzenleme ve değiştirmeleri yaparak faaliyetlerini sürdürebilir.
Vakfın Sona Ermesi
Vakıflar, amaçlarını gerçekleştiremeyecek duruma geldiklerinde amaçları da değiştirilemez özeliklere sahipse kendiliğinden sona erer. Alınacak olan mahkeme kararı ile vakfın sicilleri silinir. Yasaklı faaliyetler yürüten vakıflar, yapılacak olan bir duruşma ile sona erdirilir. Yasaklı vakıfların kapatılmasına yönelik davayı denetim makamı ya da savcı açar. Vakfın temel anayasa hükümlerine karşı geldiği durumların tespiti halinde vakıf dağıtılma yolu ile sonlandırılır. Sonradan yasaklanan amaçlara yönelik hizmet veren vakıflarda eğer amacı değiştirmek imkansızsa yine denetim makamı ya da savcının talebi üzerine gerekli mahkeme duruşmaları yapılır ve vakıf sonlandırılır.
Vakıf Kapandığında Malların Dağılımı
Kapatılan vakıflarda atılacak ilk adım borçların ödenmesidir. Borçlar tasfiye edildikten sonra mal ve hak kaldığı taktirde en yakın amaca sahip olan bir diğer kuruluşa aktarılır. Bazı vakıf senetlerinde, bu durum göz önüne alınarak malların devredeceği en yakın kuruluşun adı geçebilir. Bu bilgi yer almıyorsa Genel Müdürlük ve devir yapılacak vakfın görüşleri alınarak vakfa geçmek için mahkeme kararı çıkartılır.
Yabancıların Vakıf Kurması
Yabancılar Türkiye’de vakıf kurabilir, faaliyet yürütebilir. Türkiye’de yabancı ülke merkezli bir vakfın şubesini açabilir. Bu konuda kanun ve yasada geçen kurallara uygunluk sağlandığı taktirde, yabancıların da Türkiye’de engelsiz bir şekilde vakıf işletmeleri mümkündür.
Yabancıların Türkiye’de vakıf kurabilmeleri için öncelikle “mütekabiliyet” şartı gerekir. Türkiye’de vakıf kurmak isteyen yabancıların vatandaşı oldukları ülke ile Türkiye vatandaşlarının aynı imkân ve şartlara sahip olmaları bir zorunluluktur. Bu iki ülkenin karşılıklılık durumu fiili veya hukuki yollar ile olabilir. Yabancı ülke hukukunda kendi ülkelerinde Türk vatandaşlarının vakıf kurabilmelerine ilişkin gerekli izinlerim verilmiş olması gerekir. Kanunda gerekli maddelerin yer almamasına rağmen Türk vatandaşlarının bu ülkede vakıf kurabilmelerine ve işletmelerine izin veriyor olmaları da geçerli sayılır.
Türkiye’de yabancıların vakıf kurma durumlarına yönelik en önemli şart, kurulacak olan vakfın yönetim kurulunda yer alacak kişilerin ağırlıklı olarak Türk vatandaşlarından oluşması gerektiğidir. Yönetim kurulu üye sayısının Türk ağırlıklı olmadığı durumlarda yabancıların Türkiye’de vakıf kurmaları söz konusu olamaz.
Yabancı Vakıfların Türkiye’de Temsilcilik Açmaları
Yabancı vakıflar Türkiye’de vakıf şubesi veya temsilcilik açabilir, üst kuruluş olarak yer alabilir ve üst kuruluş kurabilir. İçişleri Bakanlığı’ndan gerekli izinlerin alınarak ilk resmi adım atılabilir. İçişleri Bakanlığı uluslararası alanda iş birliği yapılmasını yararlı görürse ve iki ülke arasında karşılıklılık durumu da söz konusu ise bu konuda Dış işleri Bakanlığı’nın görüşüne başvurur. Dış İşler Bakanlığı’nın da konuya olumlu bakması ile temsilcilik ya da şube açılışı için gerekli resmi işlemler başlatılabilir.
ELKA GROUP STK Geliştirme Hizmetleri olarak alanında uzman ekibimizle sivil toplum gönüllülerinin yanında yer almaktayız. Hatasız ve hızlı bir şekilde vakıf kurmak için danışmanlarımızı arayabilir, ücretsiz bilgi alabilirsiniz.
Yorum Yok